Cenevre Otomobil Fuarı'na oldukça hazırlıklı gelen markalardan biri de Toyota'nın premium sınıftaki temsilcisi Lexus'tu. Lexus'un fuarda en göze çarpan aracı LC 500H, Toyota’nın “Multi Stage Hybrid System” adını verdiği hibrit teknolojisini kullanıyor. İnce yapılı hatları altında gizli yeni ve yenilikçi bir tasarım sunan araç, agrasif bir yapıda. Kardeşleri ile aynı üst düzey kalitede ve çekicilikte görünse de asıl farkı kaputunun altında yatıyor.
LC500H'de 296 beygir güç üreten 3.5 litrelik benzinli v6 motora ilave 60 beygir güç sağlayan bir de elektrik motoru bulunuyor. Yakıt ekonomisi sağlayan motor ve şanzıman uyumu, aynı zamanda otomobili 5 saniyeden kısa bir sürede 100km/s hıza çıkarabilmekte. LC 500h, markanın tamamen yeni, arkadan itişli platformunu kullanan da ilk modeli. Bu yeni coupe’nin alt yapısı, ileride üretilecek olan önden motorlu/arkadan itişli Lexus modelleri için de bir örnek teşkil edecek.
LC 500H ile Lexus bir hibrit araçta ilk defa E-CVT şanzıman ile birlikte konvansiyonel bir şanzıman kullanıyor. Bu ayrıca şuana kadarki hibrit otomobiller arasında da ilk olma özelliği taşıyor. Bu 10 kademeli şanzıman motora entegre CVT ve arka aksa entegre çift kavramalı oranlı dişli kutusunun yerleştirilmesinden oluşuyor. Yani aslına bakarsanız 10 vites diye bir şey yok diğer 6 vitesi araç diğer markalardaki gelişmiş CVT sistemleri gibi sadece görselde sağlıyor. Sistem sayesinde sürücüyle otomobilin daha çok uyum içinde olmasına imkân verilerek daha akıcı bir sürüş ve ağırlık dengesi sağlanıyor(Ağırlık oranı ön52/arka48 olacak şekilde ayarlanmış).
LC 500h’nin ağırlık merkezinin bu denli dengeli ve aşağıda olmasının bir nedeni de aracın farklı yerlerinde farklı malzemeler kullanılmasında gizli. Alüminyum kaput ve çamurluk, karbon fiber kapılar ve alüminyum kaplamalar, ultra kompakt LED farlar, alüminyum alaşım jantlar ve karbon fiber tavan gövde parçalarından bazıları. Buna ek olarak belirli noktalarda kullanılan Lexus’un geçmiş yıllarda da övündüğü yüksek dayanımlı çelikten yapılmış gövde parçaları sayesinde ağırlığın azaltılması, gövde rijitliğinin artması ve aynı zamanda ağırlık dağılımının daha iyi bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanmış. Tüm özellikler ve gelişmelerin sonucunda; LC 500h’nin yoldaki dengesi ve direksiyon hâkimiyetinin de üst seviyeye çıktığı söyleniyor.
Bu tartışmalar süre dursun biz de böyle iç çekerek aracın lansmanı videosuna bir göz atalım.